(bir şey yapmak) aklına esmek.
öfkesini karısından çıkarmak
Fiil
! Kahrolsun! Allah belasını versin!
işin kolayına bakmak, aldırmamak, ağırdan almak, yavaş yapmak, canını eziyete sokmamak.
Yavaş yavaş! Yavaş ol! Kendini yorma! Kolayına bak! İşi hafiften al! Kızma!
sorgusuz sualsiz kabul etmek
Fiil
doğru olduğunu varsaymak
Fiil
bir şeyin doğruluğuna güvenmek
Fiil
(kâğıt oyunu) küçük kâğıt atmak
Fiil
(a) yenilmek, (b) dayanmak.
alelacele kaçmak, tüymek, sıvışmak, firar etmek, kaçıp izini kaybetmek.
zarar ve ziyanı bir şeyden çıkarmak
Fiil
(malı) para yerine kabul etmek.
(a) yıpratmak, takatsiz/güçsüz bırakmak.
Every year the winter takes out of him. (b) (ücretten
vb.) kesmek, düşmek.
They took it out of his pay.
çatmak, öfkesini/hırsını birisinden çıkarmak.
işe dikkatle girişmek
Fiil
kolayına bakmak, kendini sıkıntıya sokmamak, işi yavaştan almak, kendini fazla yormamak.
Bana inanınız. Sizi temin ederim.
birinin dediğine inanmak
Fiil
birisinin söylediklerine inanmak.
take my word for it! sözüme inan!
birşeyi olduğu gibi kabul etmek
Fiil
birşeyi değiştirmeye çalışmamak
Fiil
birşeyi olduğu gibi kabullenmek
Fiil
dünyayı olduğu gibi kabul etmek
Fiil
dünyayı olduğu gibi kabul etmek
Fiil